5 Eylül 2010

Taegukgi Hwinalrimyeo


Soğuk Savaş yılları, Sovyet Rusya ile Amerika Birleşik Devletleri'nin, "En büyük benim", "Hayır ulan benim" nidaları ile tüm dünyayı kamplara böldüğü bir dönemdi. Teknolojiden uzay bilimine, sanattan spora her alanda tam bir rekabet hüküm sürüyordu. Her ne kadar Soğuk Savaş terimi, iki ülkenin direkt olarak birbirleri ile savaşa girmemesini ve ideolojik bir savaşı tanımlasa da işin aslının öyle olmadığı malumumuz. İki ülkede hakim güç olduğunu kanıtlamak için hemen her küçük ülkede iç savaş ve/veya savaş çıkartarak kendi sistemini kabul ettirme amacındaydı. Neticede Sovyet Rusya dağıldı ve A.B.D'nin kapitalist sistemi günümüz dünyasını şekillendirdi, şekillendirmeye de devam ediyor. Çin ile A.B.D.'nin güç mücadelesini görene kadar da günümüz Rusya'sı ile A.B.D'nin "yumuşak soğuk savaş" dönemine şahit oluyoruz.

Soğuk Savaş'ın ilk yıllarında, iki süper gücün gövde gösterisine sahne olan yerlerden biri Kore Yarımadası idi. Yıllardır bir arada yaşayan, aynı dili konuşup, aynı hayatı yaşayan insanlar 38. Paralel'den itibaren düşman kardeşlere dönüştürüldü. Kuzeyde Sovyet Rusya hakimiyetinde komunist düzen, güneyde ise A.B.D hakimiyetinde kapitalist sistem. Ne uğruna savaştığını bile bilmeyen insanlar, salt propoganda ve sistematik beyin yıkama ile birbirini kesti. Savaşın sonunda 2 milyondan fazla insan hayatını kaybederken, 4 milyondan fazla insan yaralandı veya kayboldu. Peki ne değişti? Hiç! Savaş öncesi durumda olduğu gibi, 38. Paralel'in sınırlandırdığı, farklı ideolojilerde iki düşman ülke. Aradan 60 yıl geçmesine rağmen de hiç bir şey değişmedi, olan süper güçlerin kendi mücadelesinde harcadığı milyonlarca masum insana oldu.


Taegukgi hwinalrimyeo (İng. The Brotherhood of War) işte bu anlamsız savaşı ve ortasındaki iki kardeşi anlatan, uzun süredir aradığım savaş filmi boşluğunu dolduran bir başyapıt. 
 
Ayakkabı boyacısı Jin-Tae'nin (Dong-gun Jang) sadece küçük hayalleri vardır. Babasının ölümünün ardından annesine bakabilmek, nişanlısı ile evlenebilmek, kendisinden çok daha zeki olduğunu düşündüğü küçük kardeşi Jin-Tae'yi (Bin Won) üniversitede okutabilmek ve belki bir gün bir ayakkabı dükkanı açabilmek. Komünizm, kapitalizm, demokrasi vs. nedir bilmeden, hayatlarını ve küçük hayallerini yaşayan abi-kardeş, kendilerini bir anda savaşın ortasında bulacaklardır.


Yazının bundan sonraki bölümü filmin konusu ile ilgili bilgi içerebilir...

İkinci Dünya Savaşı üzerine film izlemeyi bırakalı çok oldu. Klasik konular ve benzer hikayeler... Buna bir de, savaş alanı  yaratmanın maliyet barından ve maharet gerektiren bir iş olması eklenince, savaş filmlerinde savaş sahnesi göremez hale geldik. Full Metal Jacket, Braveheart, senaryo açısından "tek amaçları Er Ryan'ı evine geri götürmekti" sığlığında olsa da Saving Private Ryan gibi filmler gelmiyor artık. Az önce de belirttiğim üzere, Taegukgi hwinalrimyeo, 2.5 saat süresince süngü savaşı dahil birbirinden muhteşem ve gerçekçi savaş sahneleri ile bu boşluğu kesinlikle dolduruyor.  
 

Senaryo tahmin edilebilir şekilde ilerlese de eleştirmeyi yersiz buluyorum. Zira, gerçekçi ortamı yaratmak ve anlatmak istediğini basit ve açıkça anlatmaktır sinema. Kardeşini peşinden cepheye gidebilecek kadar seven, onu eve yollayabilmek için şeref madalyası almaya çalışan, ancak hiç bilmediği ideolojilerin ve gücün esareti altına girip, kardeşinin nefret ettiği bir abiye dönüşmenin hikayesi, ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Ne için savaştığını bilmezken, dostlarını öldürebilecek kadar, sevdiği kadından şüphe duyabilecek kadar ve intikam almak için karşı tarafa geçebilecek kadar gözünü karartmak ve değişmek, ancak bu kadar kusursuz anlatılabilirdi.

Yazının filmin konusu ile ilgili bilgi içerebilecek kısmı sona erdi...

Kimse ne için savaştığını bilmediğinden, Taegukgi hwinalrimyeo savaşın nedenlerine odaklanmıyor. Halen etkisini gördüğümüz Soğuk Savaş'ın, en şiddetli zamanlarında bir toplumu ne hale getirdiğini, taraf tutmadan, duygu sömürüsüne kaçmadan, bazı gerçekleri izleyicinin direkt yüzüne çarparak, bazılarını da epikleştirerek anlatmaya çalışıyor. Türe dair bu başyapıt, mutlak suretle izlenmeli...



Taegukgi Hwinalrimyeo - Fragman

Hiç yorum yok: