26 Aralık 2010

Kültür Başkenti Serisi / Ortaköy Hamamı Bölümü

Bir ara oturup ciddi ciddi Ortaköy ile ilgili bir yazı yazacağım. Sahilden, Ortaköy Camii'nin hemen yanından bakıldığından ne kadar güzel bir semt olduğunu, ama gerçekte ne kadar boktan bir semt olduğunu uzun uzun anlatacağım.

Yandaki yapı genellikle Ortaköy Hamamı olarak bilinen, Hüsrev Kethüda Hamamı. Mimariden, estetikten anlamanız önemli değil, Ortaköy'de yürürken kafanızı kaldırın, etrafınıza şöyle bir bakın, görür görmez,  "ne güzel bir yapı yahu, kim yapmış oğlum bunu" dersiniz. Ne de olsa Koca Sinan'ın eseri, tahminen 450-460 yıldır sadeliğinin ihtişamı ile yerinde duruyor. 

İlk başta su yok gerekçesi ile hamam faaliyetine son verildi. Sonraları restoran/bar karışımı mekanlara kiralandı. Mimar Sinan'ın bir eserini incelemek için içeri girdiğinizde, "kaç kişiyiz?, rezervasyon var mı?, damsız almıyoruz?" gibi sorularla karşılaşmamız olasıydı sanırım. Zaten iç mimaride de hamamdan eser kalmamıştı. Bu yetmemiş olacak ki bugünlerde Ortaköy Hamamı'nın etrafı tamamen brandalar ile çevrildi. Tüm dış cepheye duvarı delmek sureti ile iskelet kuruldu. Hamamın yeni hak sahibi olan mobilyacı kafasına göre bir şeyler yapıyor işte. Oysa bir restorasyon çalışması varsa, normal şartlar altında, projenin mimarı, tahmini tamamlanma süresi, denetleyen vb. bilgileri içeren bir tabela asılmalıydı. Sanırım mekan kiralanırken, "iç-dış her türlü girişebilirsin, rahat ol" denmiş. Hamamın son hali aşağıdaki fotoğralarda incelenebilir. Son fotoğrafta pideci/kebapçı Kırçiçeği'nin de "şuraya da iki sandalye, bir branda atalım, en fazla 3-5 lira kaldırım işgal vergisi veririz" diyerekten, hamamın bir kısmını kendi bünyesine kattığı görülebilir.


ekleme: sonraları dedim ki, ulan memleketteki boktan durumları görüp, atıp, tutuyoruz da ne yapıyoruz? beşiktaş belediyesi'ne durumu şikayet ettim. ilgili mobilyacının, anıtlar kurulu'ndan küçük çaplı restorasyon için izni varmış. keşke her şeyin kılıfına uydurulmadığını bilsek, keşke adamlar tecavüz etmeden yasal mücadele ile tarih eserleri koruyabileceğimize inansak... belki o zaman peşinden gitmeye devam ederdim olayın. küçük çaplı restorasyon mu lan bu?

ekleme 2: Delta A.Ş. üşenmemiş yorumlarda konu ile ilgili cevabını vermiş, her ne kadar biraz konu dışına çıkılmış olsa da pek iyi yapmışlar, buyrunuz okuyunuz.

3 yorum:

Jane Jones dedi ki...

pek de iyi düşünmüşler. koca sinan da olsa değişime ayak uydurmalı, değil mi? ayrıca, bence, modernleşme açısından gayet yenilirererö...

Delta A.Ş. dedi ki...

Sayın Burak ONURLU;

Tarihi Ortaköy hamamı; aslına uygun biçimde restorasyon işlemleri tamamlanarak, bir tasarım atölyesi haline getirilmiştir.
Mimar SİNAN’ ın önemli eserlerinden biri olan bu tarihi mekan, özel bir girişim ile üniversite öğrencilerinin tasarım anlamında faydalanabilecekleri, kendilerini geliştirebilecekleri, devamlı olarak ziyaret edebilecekleri ve ürünlerini ücretsiz sergileyebilecekleri bir tasarım merkezi haline dönüştürülmüştür.
Delta olarak; bu güzel mekanın muhteşem atmosferi içerisinde, ünlü tasarımcıların ve genç üniversite öğrencilerinin eserlerini sergilemekten gurur duymaktayız.
Restorasyon çalışmalarımızın daha başında ve çok erken yapılmış olan ve aslına uygun olmayan yorumlarınızın, bu yararlı girişime yapılmış bir haksızlık olduğunu ve halen sitede yer almasının doğru olmadığı konusunda sizin de hem fikir olduğunuzu ve gereğini yapacağınızı düşünüyoruz. Bu tarihi mekanı ziyaret etmenizi; ünlü tasarımcıların gözetiminde, çok büyük titizlik ve özen gösterilerek tamamlanmış restorasyon çalışmalarının sonuçlarını yakından görmenizi isteriz.

Delta A.Ş.

Onurlu dedi ki...

Cevabınız için teşekkürler, vakit ayırmışsınız. Elbette konuşalım bir yanlışlık varsa düzeltelim. Ancak tartışmayı yorumunuzda yaptığınız üzere işlev konusundan değil de restorasyon konusu üzerinden yüretelim. Mekanı bahsettiğiniz gibi bir işlev için kullanıyorsanız ne mutlu size ve bize, sizi tebrik etmek gerekli, ancak bu restorasyon çalışmaları sırasındaki yanlışlıkların üzerini örtmüyor. Ben mühendislik ve restorasyon bilgimi bir kenera koyup, sade bir vatandaş olarak bazılarını yazımda da belirttiğim aşağıdaki soruları sormak istiyorum;

- Bu tür tarihi önemi olan bir restorasyon çalışmasında, projenin mimarı, tahmini tamamlanma süresi, denetleyen vb. bilgileri içeren bir tabelanın asılması gerekmiyor mu?

- Restorasyon çalışması sırasında dış cephe üzerine yüzlerce çivi çakılarak kurulan iskeleti, modern inşaat ve restorasyon yöntemleri açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Beşiktaş Belediyesi'nin "küçük çaplı restorasyon izni" cevabı ile ilgili ne düşünüyorsunuz.

Yazıyı elbette değiştiremeyeceğim, ancak cevabınız ile ilgili bir notu yazının sonunda düştüm. Konuşmak, tartışmak, cevap vermek, düşünmek en doğal davranışlarımız olmalı. Sorularım ile ilgili cevabınızı da ayrıca bekliyorum. Yurtdışına taşındığımdan dolayı tüm vaktimi geçirdiğim Ortaköy semtinden de ayrılmak zorunda kaldım, ancak ilk fırsatını bulduğumda mutlaka uğrayacağım, davetiniz için teşekkürler.